“Blitzkrieg” yani Yıldırım Savaşı bu tank ön planlı
bir saldırı ve kuşatma olan bir savaş taktiğidir. Adından da anlaşılacağı gibi
düşman üzerinde şok etkisi yaratmak ve hazırlıksız yakalamak üzerine kurulmuş
saldır, kuşat ve yok et üç unsurunun kullanıldığı bir taktiktir. Bu saldırıdaki
kuşatma kısmı tamamen karşı düşman hatlarındaki lojistik, tedarik zinciri ve
iletişimi durdurmak için en ideal çözümdür.
İlk tankın savaş alanına çıkması, Eylül
1916’lardadır. İngilizlerin gizlice imal edip Fransa’da Somme cephesinde
muharebeye soktukları 49 adet tank; çelik gövdesi, çelik paletleri ve makinalı
tüfeği ile görülmemiş bir savaş arabası olarak Alman mevzilerinde büyük bir
paniğe sebep olmuştu. Bundan sonra tank, İngiliz ve Fransızlar tarafında daha
da geliştirilerek harbin sonuna kadar kullanılmıştı. Birinci Dünya Harbi
bittiğinde bu silahın önemini ve gelecekte oynayacağı rolü, tankın asıl sahibi
olan İngilizlerden daha çok, Almanlar anlamışlardı.[1]
Bu savaş taktiği Polonya işgali esnasında dünyayı
hayran bırakacak ve hayrete düşürecek bir etki yaratmıştı. Ancak daha sonra bu
yeni savaş taktiğinin büyük bir sorunu da vardı. Bu sorun Polonya, İskandinavya
ve Fransa işgallerinde ufak bir etkide hissedildiği için kesin olarak bir sorun
olarak görülmemişti. Bu sorun bu savaş taktiğinin ana maddesi olan hızlı
ilerleyiş kavramı esnasında ortaya çıkıyordu. İlk etapta gerçekleşen bu
işgallerin en uzunu bir ay bile sürmediği için Alman kuvvetlerinin tedarik
zinciri konusunda hiçbir sorunları oluşmamıştı. Rusya işgali de Yıldırım Savaşı
taktiği ile gerçekleşti ve Rus topraklarının çok büyük olması ve ulaşım
sıkıntısı Rus coğrafyasının kötü şartlarına rağmen Alman orduları Moskova
önlerine kadar ilerlemişlerdi. En büyük ulaşım sorunu da o dönemde Rus
demiryollarının daha geniş olarak döşenmesiydi. Bu Almanya’dan gelecek olan tüm
tedarik hatlarının Rus sınırında tekrar indirilip farklı bir vagona yüklenmesi
demekti. Ancak Rusların geri çekilirken uyguladıkları her şeyi yok etme taktiği
sayesinde bu ikmal malzemelerini taşıyacak vagon sayısı oldukça azdı. Günde 200
kilometre yol ilerleyebilen Alman panzerlerinin ve askerlerinin yakıt, sağlık
malzemesi, cephane ve tekstil ürünleri gibi ihtiyaçlarının karşılanamaması çok
büyük bir sorun halini almıştı. Bu işgal diğerlerinin aksine bir yıldan fazla
sürmüştü ve lojistik olarak destek tam anlamıyla sağlanamıyordu. Yıldırım
Savaşı taktiği anlık saldırılarda etkisini kanıtlamış, fakat uzun süre devam
eden savaşlarda bu hızlı ilerleme ağır yenilgiye neden olan bir taktik durumunu
almıştır. Öyle ki çoğu Alman askeri açlıktan ve iyi istihdam edilmedikleri için
soğuktan donarak hayatlarını kaybetmişlerdir.[2]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder