Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra pek çok ülke
ulaştırmanın ve tedarik zinciri akışının çok önemli etkileri olduğunu
anlamıştı. Hareket kabiliyeti kısıtlı olan ordular savaş süresince ağır
kayıplar vermişlerdi. Organizasyon ve Planlamanın sağladığı iyi hazırlanmış
lojistik operasyonlar galip ülkelere savaşı kazandıran en temel etkileri
oluşturmuşlardır. Böyle bir dönemde ulaştırma ve lojistiğin ülkeler ekonomisi
ve ticareti açısından önemliliğide artmaktaydı.
Hızlı gelişen ulaştırma ve bilişim teknolojileri
bakımından birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışan ülkelerin tarihte yaptıkları
savaşların ardından kaybettiklerini kazanma fırsatını yakalamak için
birbirleriyle ağır sonuçları olan İkinci Dünya Savaşı’na girmişlerdir. Bu savaş
süresince üstünlük sağlama rekabeti savaşan ülkeler arasında ileri bir rekabet
noktası yaratmıştır. Günümüzde kullandığımız pek çok teknolojinin icadı bu
savaş döneminde ortaya çıkmıştır.
Lojistik ve ulaştırma bilimi ilk defa profesyonel
anlamda bu savaş esnasında kullanılmıştır. Pek çok keşif ve insanların ihtiyacı
olan ürünlerin hareket kabiliyetini arttıran buluşlar bu dönemde
gerçekleşmiştir. Dünyanın en büyük askeri çıkarma operasyonları bu savaşta
meydana gelmiştir. Düşmana üstünlük sağlama uğruna imkansız denilen pek çok işlemler
ve organizasyonları gerçekleştirmişlerdir. Füze, Atom Bombası, Boru Hattı
Taşımaclığı, Kargo Uçakları, Sığ Kıyı Çıkarma Araçları gibi pek çok yeni
buluşlar bu dönemde insanların ihtiyacını karşılamaya başlamıştır. Askeri
stratejik operasyonlar sırasında yapılan lojistik ve tedarik zinciri
hatalarının ne kadar büyük kayıplara neden olduğu da bu savaşta görülmüştür.
“Ekonominin gelişmesinde başlıca lüzumlu olan,
yollar, demiryolları, limanlar, kara ve deniz ulaştırma vasıtaları milli
mevcudiyetin maddi ve siyasi kan damarlarıdır. Refah ve kuvvet
vasıtasıdır.(1930)” Mustafa Kemal
Atatürk’ün bu sözü ülkemizde de ulaştırmanın ve lojistiğin öneminin farkına
varıldığının kanıtıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder